Vehbi Koç Vakfı Ansiklopedisi size en iyi hizmeti sunabilmek için çerez kullanmakta. Onaylamanız durumunda çerez kullanımını kabul etmiş olacaksınız. Çerez kullanımı ile ilgili detaylı bilgi için tıklayın.

İtalyan Hastanesi

İtalyan Hastanesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Tophane’den Cihangir’e çıkan Defterdar (İtalyan) Yokuşu’nda bulunan tarihi hastane. 1998 yılında Vehbi Koç Vakfı’na (VKV) bağlı Amerikan Hastanesi tarafından onkoloji ve rehabilitasyon ihtisas hastanesi olarak işletmek üzere devralınmış, ama izleyen süreçte çıkan çeşitli sorunlar nedeniyle ancak 1 Temmuz 2005’te resmen hizmete açılabilmiştir. Ne var ki sürekli zarar ettiği için 15 Ağustos 2006’da kapatılmıştır.

İtalyan Hastanesi’nin geçmişi 1820’lerde İstanbul’da Galata’da Cenovalı gemicilere hizmet vermek üzere kurulan, bir hekim ile birkaç rahibenin hizmet verdiği küçük bir dispansere dayanır. Başlarda Sardinya Hastanesi olarak anılan kurum, 1861’de İtalyan Birliği’nin sağlanmasından sonra İtalyan Kraliyet Hastanesi adını aldı. Daha sonra genişleyen ve gelişen hastane 1876 yılında, bugünkü yerinde Kral II. Vittorio Emanuele tarafından yaptırılan yeni binasına taşındı, 1898 yılında da binaya yeni bir pavyon eklendi.Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman askerlerinin işgaline uğraması üzerine hastaneyi terk eden rahibeler savaş sonrasında geri döndüler. 1936 yılında iki katlı cerrahi binasının yapımıyla genişleyen hastane yalnız İtalyan cemaatine değil, bütün İstanbul halkına hizmet vermekteydi.

1997 yılında, Amerikan Hastanesi’nde bulunmayan bazı tıbbi program ve hizmetlerin verilmesi için VKV ile İtalyan Konsolosluğu arasında görüşmelere başlandı. İtalyan Hastanesi 30 Mart 1998’de taraflar arasında imzalanan sözleşmeyle Amerikan Hastanesi tarafından 20 yıl süreyle kiralandı. Kira sözleşmesinde, Amerikan Hastanesi’nin yönetimini üstleneceği hastanenin adının korunacağı, mülkiyetin İtalya devletinde kalacağı, belli sayıda yatağın İtalyan yurttaşlarına ayrılacağı ve hastanenin yaklaşık 9 milyon dolarlık bir yenilemeden geçeceği hükümleri yer alıyordu. Hastanede tam kapsamlı bir kanser tarama, teşhis ve tedavi merkezi ile uzun süreli bakım ve rehabilitasyon ünitesi kurulması, ağrı tedavisi ve evde sağlık hizmeti programları başlatılması amaçlanıyordu.

Yenileme çalışmasının dokuz ayda tamamlanması ve hastanenin 1999 yılı başlarında hizmete açılması planlanıyordu. Ama hastanenin bitişiğinde ikamet eden bir kişinin açtığı dava, yenileme süresinin uzamasına neden oldu. Bu arada ortaya çıkan yeni donanım ihtiyaçlarının da etkisiyle yenileme bütçesi 11,5 milyon dolara yükseldi. Bu tutarın 3 milyon dolarlık bölümü Vehbi Koç Vakfı bünyesindeki Fiat Fonu’ndan karşılandı. Mimar Fahrettin Ayanlar’ın restorasyon projesiyle yenilenen binaya, 18 Kasım 1999’da İtalya Dışişleri Bakanı’nın da katıldığı bir törenle, Fiat’ın kurucusunun uzun yıllar önce kanserden ölmüş torunu Giovanni Alberto Agnelli’nin adı verildi. Yaklaşık 8.250 metrekarelik alana kurulu olan 50 yataklı hastane birtakım yeni engeller nedeniyle ancak 1 Temmuz 2005’te resmen açılarak hizmete girdi. 15 Ağustos 2006’da kapatılan hastane daha sonra Universal Hastaneler Grubu tarafından işletilmeye başladıysa da 2013 yılında yeniden kapandı.

“Agnelli’nin bağışını, kanser hastalarımıza çok gördüler”
Agnelli ailesinden bu soyadını taşıyan ve vâris olan sadece iki erkek vardı. Biri, Gianni (Giovanni) Agnelli’nin oğlu Edoardo Agnelli idi ama maalesef uyuşturucu müptelasıydı ve intihar etti. Ümit bağlanan ikinci Agnelli ise, Gianni’nin kardeşi Umberto Agnelli’nin oğlu Giovanni Alberto Agnelli idi. Fakat o da fazla yaşayamadı ve kansere yakalanarak genç yaşında vefat etti. Agnelli ailesi, işte bu delikanlının adına, kanserli hastaların tedavisinde kullanılmak üzere, İstanbul’daki İtalyan Hastanesi’ne milyonlarca dolar bağışladı. Bir zamanlar İtalyan Hükümeti tarafından finanse edilen ve hastalara rahibe hemşirelerin baktığı bu hastane zamanla hem maddi sıkıntıya düşmüştü, hem de rahibe hemşire kalmamış ve bakımsızlıktan dökülmeye yüz tutmuştu. Sonra, İtalyan Hükümeti tarafından Vehbi Koç Vakfı’na verildi. Hastane, Agnelli ailesinin de yardımıyla en son sistem radyoterapi aletiyle bir kanser merkezine dönüştürüldü. Fevkalade şık ve güzel bir görüntüye sahip olan bina, maalesef etraftaki bazı art niyetli kişilerin gayretiyle “usulsüz yapı olduğu” gerekçesiyle kapattırıldı ve halen (2003) işletilemiyor. Ben, bir kanser hastası olarak bu duruma fevkalade üzülüyor ve hastanenin çalışmasına engel olanları yüce Allah’ıma havale etmiş bulunuyorum.
Sevgi Gönül, Sevgi’nin Diviti, Vehbi Koç Vakfı Yayınları, İstanbul, 2003, s. 215; Hürriyet, 2 Şubat 2003
Abadan Unat, Nermin

2012 yılında eğitim alanında verilen Vehbi Koç Ödülü’nü alan siyaset bilimci.

İNCELE