Vehbi Koç Vakfı Ansiklopedisi size en iyi hizmeti sunabilmek için çerez kullanmakta. Onaylamanız durumunda çerez kullanımını kabul etmiş olacaksınız. Çerez kullanımı ile ilgili detaylı bilgi için tıklayın.

Ankara Üniversitesi Vehbi Koç Öğrenci Yurdu

Ankara Üniversitesi Vehbi Koç Öğrenci Yurdu, ANKARA ÜNİVERSİTESİ VEHBİ KOÇ ERKEK ÖĞRENCİ EVİ olarak da bilinir, Ankara'nın Maltepe semtinde bulunan ve Ankara Üniversitesi (AÜ) öğrencilerine hizmet veren öğrenci yurdu. Vehbi Koç tarafından 1949-50 yıllarında yaptırılarak 1951 yılında AÜ’ye bağışlanmıştır. Vehbi Koç’un ilk büyük sosyal yardımı ve Vehbi Koç Vakfı’nın (VKV) eğitim alanında başından itibaren desteklediği ana projelerden biridir.

Yurt binasının temeli 1949 yılında, Vehbi Koç’un Maltepe’de Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde bulunan arsasında atıldı ve inşaat çalışmaları 1950 sonlarında tamamlandı. 1951 yılı başında AÜ’ye bağışlanan Ankara’nın bu ilk modern yurt binası, başlangıçta 150 kişilikti; 86 odası tek yataklı, diğer odalar dörder yataklıydı. Yoğun talep üzerine yurt binası 1956-57 yıllarında genişletilerek yatak kapasitesi yaklaşık iki katına çıkarıldı. VKV de kuruluşundan itibaren belirli aralıklarla yurt binasını onarımdan geçirtti, demirbaş alımları ve araç gereç yardımlarıyla yurdun ihtiyaçlarının karşılanmasına destek oldu.  

Günümüzde yurtta tek, çift, üç ve dört kişilik odalar yanında lokanta, kafeterya, terzi, berber, çamaşırhane, çalışma salonu gibi ortak kullanıma açık hizmet alanları bulunmaktadır. Başarı düzeylerine göre seçilmiş, çoğu son sınıfta olan öğrencilerin kaldığı yurt, zaman zaman üniversiteler arası kongre ve sempozyumlara, doktora öğrencileri ile dil eğitim kurslarına katılan yerli ve yabancı uyruklu öğrencilere de hizmet vermektedir.

Yurdun giriş holünde asılı plakette Vehbi Koç’un 1951 yılındaki açılış töreninde yaptığı konuşmadan bir alıntı yer almaktadır.

Vehbi Koç: “Hayır işlerine nasıl başladım?”
...İşadamlarının hayır işlerine, sosyal bir hizmet olarak, sistemli bir şekilde başlamalarının zamanı geldiğine inandım ve bu işte birkaç örnek de vererek öncülük yapmak istedim... Amerika’ya ilk gidişimde iki şey beni çok etkiledi: Biri Columbia Üniversitesi’nin öğrenci yurtları, öteki de Baltimore’da Johns Hopkins Üniversitesi’nin hastanesiydi. Hastanenin kapısından girdiğiniz zaman, sağda ve solda iki levha görürsünüz. Bu levhalarda hastanenin Johns Hopkins adında bir iş adamının vakfı olduğu yazılıdır. Amerika’da üniversiteler ve hastanelerin çoğu vakıftır.

  Yurda döndükten sonra bunlardan ders alarak, parama göre bir tesis yaptırmayı kafama koydum. Yalnız nereye ne yapabilirim, diye düşündüm ve güvendiğim çeşitli kimselere danışmaya başladım... İlk yapacağım tesis için beş yüz bin ile bir milyon lira arasında bir bütçe düşünüyordum. Bazı dostlarım cami veya kütüphane üzerinde durdular, bazıları da öğrenci yurdu yapmamı salık verdiler...

  Ben de Maltepe’de Gazi Mustafa Kemal Caddesi üzerindeki arsamda bir öğrenci yurdu yaptırmaya, bu yurdu Ankara Üniversitesi’ne bağışlamaya karar verdim... Güzel bir bağış senedi hazırlandı. Üniversite ile anlaşmaya varıldı, kurban kestik, inşaata başladık. İnşaat gününde, aksamadan bitti, eşyalar yerleştirildi. Öğrenci yurdunun ilk kısmı 150 kişilikti; 86 odası tek, öteki odalar dörder yataklı yapıldı. Vehbi Koç Öğrenci Yurdu binası, 1950 Mayısı’nda Ankara Üniversitesi’ne teslim edilmek üzere hazırdı.

  1949 yılında bir kanun çıkmıştı, bu kanuna göre yüksek öğrenim yurtlarının Milli Eğitim Bakanlığı’nda toplanması kabul edilmişti. Ben, yurdun Bakanlığa devrini istemiyordum. Bakanlık politik bir kuruluş olduğundan, üniversiteye bağışlamakta direndim.

  1950 seçimlerini Demokrat Parti kazandı, Adnan Menderes Başbakan oldu. Bu isteğimi ona söyledim, kabul etti. 1951 Martı’nda bir kanun çıkarıldı ve 5744 sayılı bu kanunla, ‘Üniversiteler ve fakültelerin, kendileri tarafından işletilmesi şartına bağlı olarak hibe veya vasiyet edilen öğrenci yurtlarını işletebilmeleri’ kabul edildi...
  Milli Eğitim Bakanı merhum Tevfik İleri açılışı yapmayı kabul etti ve böylece 30 Nisan 1951 günü güzel bir törenle yurt hizmete açıldı. Ankara Üniversitesi Rektörü rahmetli Profesör Hikmet Birand, üniversite adına yurt binasını teslim aldı. O gün davetlilerin ve yurdu dolduran genç üniversitelilerin karşısında yaptığım konuşmayı ve heyecanımı hiçbir zaman unutmadım.

  Yurdun açılış günü, hayatımın en güzel günlerinden biri oldu.

  Öğrencilere, bir vasiyet gibi söylediğim şu sözler de bir mermer üzerine yazıldı ve yurdun giriş holüne konuldu:
    “Cumhuriyet ile birlikte genişleyen Ankara’mız memleketin yeni bir ilim merkezi olduğundan beri; yarının ilme, fenne ve tekniğe dayanacağına inanarak, bu feyizli hareketi kendi kudretim dahilinde desteklemek imkânını bana bahşetmesini Allah’tan dilerdim. Bu dileğime kavuşmanın bahtiyarlığı hayatımın en şerefli kazancıdır.

    İçinde yaşamakta olduğumuz devrin en ulvi hayrının, Atatürk’ün yurdu ve Cumhuriyet’i kendilerine emanet ettiği gençliğin iyi yetişmesine yarayacak teşebbüslerde olduğuna kaniim. İşte bu inançtır ki bu tesisi doğurdu.

    Yurtlu Genç Arkadaş,

    Bu esere sen ilham verdin. O, senindir. Ben yalnız naçiz bir vasıtayım. Onu senin ve senden sonraki kardeşlerinin yetişmesi için Ankara Üniversitesi’ne teberru ettim. Senden bütün beklediğim, bu yüksek maksadın tahakkukuna elinden geldiği kadar yardım etmektir. Bilgi ve temiz karakterle memleket ve milletine hizmet için çalışmak ülküsünden ayrılmayacaksın.

    Bu yurt, bu hususta sana az da olsa bir imkân hazırlar ve örnek olursa, bu benim tek mükâfatım olacaktır.

                                                                                                                                                         Vehbi Koç”

  Yurt hizmete açıldı, öğrenciler yerleşti. Bu yurt, o güne kadar Ankara’da yapılan en modern yurt binasıydı. Arada sırada yurda gidiyor, öğrencilerle birlikte yemek yiyor, onların neşesini ve sınavlarda başarı derecelerini izliyordum. Bu bana büyük bir moral gücü veriyordu...

  Öğrenci yurduna ihtiyaç gün geçtikçe büyüyordu. İlk yapılışında belediye istediğimiz kadar kat izni vermemişti, hatta dördüncü katı kaçak diye ceza kesmişti. Yurt 150 kişilik olabilmişti. 1956’da yurdu büyütmek istedim, üniversite de kabul etti ve 285 öğrenci alabilecek şekilde büyütmeye karar verdik, inşaata 1956’da başladık, 1957’de tamamladık.
Vehbi Koç, Hayat Hikâyem, 4. Bas., Vehbi Koç Vakfı Yayınları, İstanbul, 1983, s. 111-14
Abadan Unat, Nermin

2012 yılında eğitim alanında verilen Vehbi Koç Ödülü’nü alan siyaset bilimci.

İNCELE