Vehbi Koç’tan ODTÜ’de öğrenci yurdu yapımının öyküsü...
Ankara’da ilk yaptırdığım öğrenci yurdunun ne kadar yararlı olduğunu görerek seviniyor, öğrencilerin başarılı olabilmeleri için rahat yaşama şartları bulması gerektiğine inanıyordum. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Kemal Kurdaş’ı eskiden beri tanırdım. Rektör olduktan sonra üniversitede birçok yenilik ve çalışma yaptı. Bu arada öğrenci yurtları yaptırma işine de girişmiş. Yurt ihtiyacını anlatan bir mektup yazıp birçok işadamına göndermiş. 24 Ocak 1967 günlü bir mektup da bana geldi. Mektupta, ODTÜ’deki çalışmalarını şöyle özetliyordu:
“Dört yıl içinde 4.600 öğrenci, 500’ü aşkın öğretim üyesi, 40’dan fazla bina ve tesise kavuşan ve üniversite sitesinde 13 milyon ağaç yetiştiren Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde yapılan çalışmaları yerinde incelemeniz için zatıâlinizi aramızda görmek, üniversite mensuplarımız için büyük bir zevk olacaktır. Halen 1150 erkek öğrencimiz üniversitenin yaptırmış olduğu 2 binadan ve 138 kız öğrencimiz de şehirde kira ile tutulmuş bir apartmandan faydalanmaktadırlar. Önümüzdeki yıl ihtiyacın bir kısmını olsun karşılamak için 1000 kişilik yeni bir yurt kapasitesi sağlamak mecburiyetindeyiz. Üniversitemizin dar bütçe imkânları ile bu ihtiyaca cevap verilemediğinden, üniversite olarak öğrencilerimizin yurt ihtiyacının, yüksek ilim ve tekniğin milli hayatımızda hayatî önemine inanmış zatıâliniz gibi kıymetli ve hamiyetli vatandaş ve müesseselerimizin bağış ve yardımları ile karşılanabileceğine inanıyoruz.”
Bu mektup beni duygulandırdı. Kurdaş ile görüştüm, projesini hemen gönderdi. Çok güzel hazırlanmış bir projeydi. İnceledikten sonra bir yurt binası yaptırmaya söz verdim. O sırada attan düşüp omzumu kırmıştım, tedavi için Londra’da bulunuyordum. Bu kararımı Kemal Kurdaş’a bildirmesi için Hulki Alisbah’a 22.3.1967 günlü mektupta şöyle dedim:
“Yaşım geçti. 23 Şubat’ta geçirdiğim kazada ölebilirdim, Allah sakladı. Yurtlar Kanunu, Vakıf Kanunu her nedense uzayıp gidiyor. Sağlığımda birkaç hayır yapmak istiyorum. Allah yardımcınız olsun, elinizden ne gelirse yapacağınızdan eminim.”
Hulki Alisbah ve oğlum Rahmi Koç, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne giderek bu isteğimi yerine getirdiler. Mütevelli heyeti de gerekli kararı aldı, 5 Mayıs 1967’de yurdun temeli atıldı. Bina beklediğimden de çabuk bitirildi, 1967-68 dönemi ikinci sömestrine yetiştirilerek 12 Şubat 1968’de hizmete açıldı. İçinde çalışma ve dinlenme salonları da vardır. Ankara Üniversitesi yurdunda olduğu gibi bu yurda da bir levha konuldu, üzerinde şu sözlerim yazılıydı:
“Gençliğin yetişmesine hizmet bir insanlık ve bir vatan borcudur. Onun için Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin bu öğrenci yurduna yardımı vazife bildim ve buna memnunlukla katıldım. Yardımımı, yardımlarını ve emeklerini katarak verimlendirenlere şükran borçluyum. Bu yurtta kalacaklardan beklediğim, kendileri için yapılan fedakârlıkların karşılığını olgun bir karakter ve dolgun bir bilgi ile çalışarak ödemeleridir. Dost ve komşu ülkeler gençleri burada kazandıkları arkadaşlıkları ve sevgiyi ömürleri boyunca saklar ve kendi memleketlerine ve muhitlerine aşılarsa, dünya barışına da ayrıca yararlı olacaklardır.
Gençler, bu eser sizin için yapılmıştır, sizin ve sizden sonraki genç nesillerindir. Hepinize saygılar ve başarı dileklerimle.”
Yurt binasının adı “Vehbi Koç Öğrenci Yurdu” idi. 1968’de başlayan anarşi hareketleri sırasında, öğrencilerle güvenlik kuvvetleri çarpışırken, öğrencilerden biri bu binanın önünde öldü. Kasım 1969’da bu öğrenciler, yurdun kapısındaki “Vehbi Koç Öğrenci Yurdu” levhasını indirdiler ve yerine “Pirinççioğlu Yurdu” diye ölen öğrencinin adını taşıyan bir levha koydular.
Vehbi Koç, Hayat Hikâyem, 4. Bas., Vehbi Koç Vakfı Yayınları, İstanbul, 1983, s. 118-19