Vehbi Koç, 13 Eylül 1988 Salı sabahı, namazını kıldıktan sonra duasını yaparken “Nakkaştepe”nin Koç ailesine ve Koç Topluluğu’na hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, yüce Allah’a hamd’üsena ediyordu...
Aynı sabah, saat 9.30’da, başta Vehbi Koç olmak üzere Koç ailesi mensupları ve Koç Holding’te çalışanlar mermer terasta “kurban” törenine ve “dua”ya katılarak Nakkaştepe tesisinin açılışını sevinçle kutlamışlardı.
Hukuki varlığı 20 Kasım 1963 günü başlamış olan Koç Holding; dört yıl bir ayını, 20 Kasım 1963’ten 24 Aralık 1967’ye kadar Galatasaray’daki Merkez Han’da, yirmi yıl sekiz ayını da, 25 Aralık 1967’den 20 Ağustos 1988’e kadar, Kabataş-Fındıklı’daki binasında yaşamıştı...
Koç Holding’in malı olan Nakkaştepe tesisinin düşünülmesi ve hayata geçmesi Rahmi Koç’un vizyonu, inatlı ısrarı ve takipçiliği ile gerçekleşmişti... Arsanın alımında Uğur Ekşioğlu’nun, inşaatın yapımında da Tezcan Yaramancı’nın büyük emeği geçmişti...
Koç Topluluğu şirketlerinin faaliyetlerini yönlendiren ve yeni atılımları karara bağlayan Koç Holding’in insan gücü, artık, sakin ve klasik ve çağdaş bir çalışma ortamına kavuşmuş bulunuyordu...
Nakkaştepe tesisinin yirmi sekiz ay süren yapımı döneminde Vehbi Bey, gelişmeleri, geri planda kalarak yakından izlemiş ve zaman zaman “Rahmi ölçüyü kaçırdı!” diyerek Aile Komitesi ile İdare Komitesi’ne ağır tenkitler yöneltmişti... Özellikle yüzme havuzunu, başkan ve başkan yardımcılarına tahsis edilen istirahat odalarını, ana binalardaki Osmanlı usulü gösterişli salonları gereksiz buluyordu... Mehmet Şerif Paşa konaklarını eskisine uygun bir şekilde yeniden düzenleyen dünyaca ünlü Mimar Prof. Sedat Hakkı Eldem ise, projesinden hiçbir taviz vermemekte kararlıydı... Profesör Eldem, ne yazık ki, Nakkaştepe’nin hizmete girişinden iki ay önce hayata veda etmiş ve eserinin projesine sadık kalınarak tamamlandığını görememişti... Vehbi Bey’i rahatsız eden bir konu da, daha önce beş bin metrekarelik bir büro alanında çalışmaya alışmış olan Koç Holding personelinin Nakkaştepe’de, on üç bin metrekareyi nasıl değerlendirileceği idi!
Daha doğrusu, Vehbi Bey, Koç Holding’in burada da beş bin metrekare ile yetinmesini ve boş kalacak katlara Koç şirketlerinden bir ikisinin yerleştirilmesini istiyordu!.. Vehbi Koç’a göre “saltanat dönemi” kapanmalı “tasarruf dönemi” başlamalıydı! O kadar ki, Koç Holding Fındıklı’dan Nakkaştepe’ye taşınmadan önce, Avrupa tarafından gelecek olanların hangi köprüyü kullanacaklarının bilinmediğini öğrenince, Vehbi Bey, bu incelemeyi bizzat yapmış, değişik semtlerden birinci köprü ile Fatih Sultan Mehmet köprülerinin zaman çizelgelerini ve benzin giderlerini belirleyerek ilgili arkadaşlara tamimle duyurmayı kendisi için bir görev saymıştı!..
Sonunda Vehbi Bey, 1990 yılı “Europa Nostra” ödülünü kazanacak olan Nakkaştepe’nin, bütünüyle Koç Holding tarafından doldurulmasını kabul etmiş, fakat yüzme havuzu ile jimnastikhanenin ve tenis kortlarının kullanılmasına, 1991 yılı sonuna kadar izin vermemişti...
Can Kıraç, Anılarımla Patronum Vehbi Koç, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1995, s. 327-28