Üç kuşak, üç dönem: Vehbi Bey montaj, ben imalat, çocuklar dışa açılım
Rahmi Koç, Cumhuriyet’ten iki yaş daha genç olan Koç Grubu’nu üç döneme ayırıyor, “Babam Vehbi Koç’un dönemi montaj, benim dönemim imalat, çocukların dönemi ise ithalat, ihracat ve markamızla dışa açılma dönemi” diyor. Kendisi ve çocuklarının hazır kurulmuş, temelleri sağlam bir müessese bulduklarını söylüyor. Çocukların yönetimine ilişkin şu sözleri de, aslında kamuoyunun bugünlerde çok merak ettiği sorulara bir yanıt gibi: “Ben günlük işlerde değilim. İşi günbegün onlar yönetiyor. Onların altında da profesyoneller var. Onlara dedik ki, siz profesyonelleri iyi kullanın. Geri kalanı bir şey yapmanıza gerek yok ve çok iyi idare ediyorlar. Her biri bir gruba bakıyor. Ben memnunum. Onlar birbirleriyle iyi geçiniyor, en mühimi de o.”
Rahmi Bey, iş dünyasında global ölçekte en büyük sorunlarından biri olan aile işletmelerindeki çatışmanın Koç’ta yaşanmadığını da şu sözlerle aktarıyor: “Biliyorsunuz büyük servetler, büyük şirketler, büyük gruplar, aile arasındaki çekişmeden itişmeden, birbirleriyle giriştikleri kavgadan yok olup gitmiştir. Yahut ufalanmıştır, küçülmüştür. Bizde o yok. Çocuklar şimdiye kadar çok güzel götürdüler. Ümit ediyorum ki bizden sonra da götürürler.” Rahmi Koç, babası Vehbi Bey’in kurumsallaşma konusunda başlattığı önemli adımı sürdürdüklerini söylerken, yine önemli bir farklılığı da anlatıyor:
“Kurumsallaşma önemli. Biz profesyonellere selahiyet veririz. Ancak belirlediğimiz bütçenin içinde olacak, bütçenin dışına çıkmayacak, çıkacaksa müsaade alacak.”
Rahmi Bey, Koç Grubu’nu gelecek yıllarda nerede gördüğünü sorduğumda ise şu yanıtı veriyor: “Koç Grubu’nun böyle gidebilmesi için dünyaya açılması lazım. Artık bundan sonra yatırımlar yurt dışında ama oralarda hayat kolay değil. Burada bir ismimiz var. Yavaş yavaş orada dikiş tutturmak, yatırım yapmak, muvaffak olmak. Bizim çocukların hepsinde de o felsefe var. Çünkü gençliklerinde, yurt dışındaki şirketlerimizde çalıştılar.”
Jale Özgentürk haberi, Hürriyet, 31 Ocak 2016