Vehbi Koç Vakfı Ansiklopedisi size en iyi hizmeti sunabilmek için çerez kullanmakta. Onaylamanız durumunda çerez kullanımını kabul etmiş olacaksınız. Çerez kullanımı ile ilgili detaylı bilgi için tıklayın.

Koç, Rahmi M(ustafa)

Koç, Rahmi M(ustafa) (d. 9 Ekim 1930, Ankara), iş adamı, hayırsever ve koleksiyoner. Başka görevlerinin yanı sıra Koç Holding Yönetim Kurulu şeref başkanı, Vehbi Koç Vakfı İdare Heyeti başkan vekili, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu başkanı, Amerikan Hastanesi Yönetim Kurulu başkanı ve Koç Üniversitesi (KÜ) Mütevelli Heyeti onursal başkanıdır.

Vehbi Koç ve Sadberk Koç’un Semahat Arsel’den sonraki ikinci çocuğu olarak (ayrıca bkz. Sevgi Gönül ve Suna Kıraç), ailenin Ankara Keçiören’deki bağ evinde (bugün VEKAM’ın[*] faaliyet merkezi) dünyaya geldi. Ablasıyla birlikte Avusturyalı ve Alman dadıların nezaretinde büyüdü. Ankara’da Türk Eğitim Derneği (TED) İlkokulu’nu bitirdikten sonra ortaöğrenimi için İstanbul’a giderek Robert Kolej’e başladı. İngiltere’de tamamladığı lise öğreniminin ardından ABD’ye gitti ve Baltimore-Maryland’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde işletme okudu. Askerlik hizmetini Harp Akademileri’nde yedek subay olarak yaptı. Eylül 1958’de Ankara’da Otokoç şirketinde çalışmaya başlayarak iş hayatına atıldı.

Vehbi Koç: “Onu bana, şirkete, memlekete kazandırıver”
1955 yılında Rahmi Koç’la Washington’da buluştum. Rahmi Koç, o sırada Amerika’da Johns Hopkins Üniversitesi’nde okuyordu. Kendisini Washington’un o tarihlerdeki en büyük lokantası La salle du Bois’da öğle yemeğine davet ettim. O günkü öğle yemeği parasını çok buldu ve “Bu benim 15 günlük cep harçlığım kadar” dedi. “İleride senin de bu tür lokantalara gideceğinden eminim” diye cevap verdim. O yıl­larda kendisinin güzel bir Ford otomobili vardı.

O seyahatin akabinde Vehbi Bey, Rahmi Koç’un Ankara’da otomo­bil işlerinde çalışmaya başlamayı arzu ettiğini söyledi. Rahmi Koç, Johns Hopkins Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Türkiye’ye dönerek ye­dek subaylığını yaptı. Ankara’ya geldiğinde Vehbi Bey, Rahmi Koç’u bana teslim etti ve “Onu bana, şirkete, memlekete kazandırıver” de­di. “Kazandırdığın ve kazandıracağın bütün paralardan, bu vazife benim için çok daha önemlidir” diye ilave etti.

Bernar Nahum, Koç’ta 44 Yılım: Bir Otomotiv Sanayii Kuruluyor, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1988, s. 80

1960 yılında Koç Topluluğu’nu Ankara’da temsil eden Koç Ticaret AŞ’ye geçti. 1963 yılında kurulan Koç Holding’in Ankara’da bulunan merkezinin 1964 yılında İstanbul’a nakledilmesi üzerine Rahmi M. Koç da İstanbul’a taşındı. Aralık 1969’da Koç Holding genel koordinatörlüğünü Hulki Alisbah ’tan devraldı. 1970 yılında holding Yönetim Kurulu’nun prensip kararlarını uygulamak ve sonuçlarını takip etmek, şirketler ile holding arasındaki ilişkileri düzenlemek amacıyla kurulan ve Suna Kıraç, İsak de Eskinazis, Bernar Nahum ve Ziya Bengü’den oluşan İcra Komitesi’nin başkanlığına getirildi. 1975 yılında Koç Holding İdare Meclisi başkan yardımcılığı görevine başladı. 1980 yılında ise Otomotiv Grubu ile Sanayi ve Ticaret Grubu’nun birbirleriyle olan ilişkilerini düzenlemek ve üst düzey yöneticiler arasında grup içi iletişimi sağlamak amacıyla oluşturulan İdare Komitesi’nin başkanı oldu.

Rahmi M. Koç, 30 Mart 1984 tarihinde Koç Holding Yönetim Kurulu başkanlığından ayrılan ve şeref başkanı olan babası Vehbi Koç’un yerine bu göreve seçildi. 1998’de holding bünyesinde yeni kurulan Yönetim Komitesi’nde başkanlık görevini üstlendi. 4 Nisan 2003 tarihinde emekliye ayrılarak Koç Holding Yönetim Kurulu başkanlığını büyük oğlu Mustafa V. Koç' a devretti ve holdingin şeref başkanı oldu.

Üç kuşak, üç dönem: Vehbi Bey montaj, ben imalat, çocuklar dışa açılım
Rahmi Koç, Cumhuriyet’ten iki yaş daha genç olan Koç Grubu’nu üç döneme ayırıyor, “Babam Vehbi Koç’un dönemi montaj, benim dönemim imalat, çocukların dönemi ise ithalat, ihracat ve markamızla dışa açılma dönemi” diyor. Kendisi ve çocuklarının hazır kurulmuş, temelleri sağlam bir müessese bulduklarını söylüyor. Çocukların yönetimine ilişkin şu sözleri de, aslında kamuoyunun bugünlerde çok merak ettiği sorulara bir yanıt gibi: “Ben günlük işlerde değilim. İşi günbegün onlar yönetiyor. Onların altında da profesyoneller var. Onlara dedik ki, siz profesyonelleri iyi kullanın. Geri kalanı bir şey yapmanıza gerek yok ve çok iyi idare ediyorlar. Her biri bir gruba bakıyor. Ben memnunum. Onlar birbirleriyle iyi geçiniyor, en mühimi de o.”

Rahmi Bey, iş dünyasında global ölçekte en büyük sorunlarından biri olan aile işletmelerindeki çatışmanın Koç’ta yaşanmadığını da şu sözlerle aktarıyor: “Biliyorsunuz büyük servetler, büyük şirketler, büyük gruplar, aile arasındaki çekişmeden itişmeden, birbirleriyle giriştikleri kavgadan yok olup gitmiştir. Yahut ufalanmıştır, küçülmüştür. Bizde o yok. Çocuklar şimdiye kadar çok güzel götürdüler. Ümit ediyorum ki bizden sonra da götürürler.” Rahmi Koç, babası Vehbi Bey’in kurumsallaşma konusunda başlattığı önemli adımı sürdürdüklerini söylerken, yine önemli bir farklılığı da anlatıyor:

“Kurumsallaşma önemli. Biz profesyonellere selahiyet veririz. Ancak belirlediğimiz bütçenin içinde olacak, bütçenin dışına çıkmayacak, çıkacaksa müsaade alacak.”

Rahmi Bey, Koç Grubu’nu gelecek yıllarda nerede gördüğünü sorduğumda ise şu yanıtı veriyor: “Koç Grubu’nun böyle gidebilmesi için dünyaya açılması lazım. Artık bundan sonra yatırımlar yurt dışında ama oralarda hayat kolay değil. Burada bir ismimiz var. Yavaş yavaş orada dikiş tutturmak, yatırım yapmak, muvaffak olmak. Bizim çocukların hepsinde de o felsefe var. Çünkü gençliklerinde, yurt dışındaki şirketlerimizde çalıştılar.”

Jale Özgentürk haberi, Hürriyet, 31 Ocak 2016

Rahmi M. Koç iş dünyasını temsil eden ulusal ve uluslararası kuruluşlarda önemli görevler üstlendi. 1961 yılında ICC (International Chamber of Commerce/Uluslararası Ticaret Odası) Türkiye Milli Komitesi’nin İdare Meclisi’ne girdi. 1987 yılında bu kuruluşun Yönetim Kurulu üyesi ve İcra Komitesi başkanı oldu. Aynı yıl Uluslararası Finans Kurumu’nun (International Finance Corporation/IFC) yeni kurulan İş Danışma Konseyi’ne üye seçildi. Kasım 1994’te Paris’te yapılan toplantıda, ICC’nin başkanlığına seçilen Rahmi M. Koç, iki yıl süreyle bu görevi yürüttü.

Onursal başkanları arasında yer aldığı TÜSİAD’da 1990-94 arasında Yüksek İstişare Konseyi başkanlığı yapan Koç, ayrıca Türk-Yunan İş Konseyi başkanlığı, Güney Doğu Avrupa İş Danışma Kurulu (BAC SEE) eşbaşkanlığı ve Dış İlişkiler Konseyi Uluslararası Danışma Kurulu (International Advisory Board of the Council on Foreign Relations) üyeliği görevlerinde bulundu. Rahmi M. Koç Global İlişkiler Forumu’nun (GİF) kurucusu ve şeref başkanıdır.

Annesinin etkisiyle çocuk yaştan itibaren koleksiyonculuğa merak salan ve yıllar içinde bir araya getirdiği çok sayıda objeden oluşan büyük bir kişisel koleksiyon sahibi olan Rahmi M. Koç, 1991 yılında Türkiye’nin ilk sanayi müzesini kurma girişimini başlattı. Sanayi kültürünün korunmasını, tanıtılmasını ve geliştirilmesini amaçlayan müzenin temeli 1992 yılında Haliç Hasköy’de Lengerhane olarak bilinen tarihi binada atıldı. 1993 yılında, Rahmi M. Koç’un ömür boyu başkanlığını üstlendiği Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’nın kurulmasının ardından, İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi 1994 yılında kapılarını ziyaretçilere açtı. Bunu gene Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na bağlı Ankara Rahmi M. Koç Müzesi (2005) ve Ayvalık’taki Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı (2007) ile Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi’nin (2014) kuruluşu izledi.

Rahmi M. Koç’a göre koleksiyonculuk

Koleksiyonculuğun felsefesi nedir?
Koleksiyonculuk özünde bir tutkudur. Disiplindir aynı zamanda. Takip ve özveri gerektirir. Sabır işidir. Her türlü şeyin koleksiyonu yapılabilir. İnsanı geliştirir ve güzel vakit geçirmenize vesile olur. Kişiye çok şey katar. Zamanla koleksiyon ve koleksiyoner arasında kuvvetli bir bağ oluşur. Aynı zamanda bu iş bütçe meselesidir. Bol parayla güzel bir koleksiyon sahibi olunur diye bir kaide yoktur.

Nasıl başladınız? Aile çevrenizin etkisi oldu mu?
Koleksiyon merakım küçüklüğümde başladı. Yaz tatilinde bütün çocuklar Boğaz’da yüzerken gözünün önünde olayım diye annem beni beraberinde Kapalı Çarşı’ya götürürdü. Bu dönemde antikaların ve koleksiyonların satışına kulak misafiri olurdum. Kapalı Çarşı’nın koleksiyonerler için ne büyük imkânlar sunduğunu gördüm. Bende o zamanlar çakan kıvılcım, daha sonra aleve dönüştü. Zamanla her türlü antikayı toplar oldum. Daha da bilinçlendiğimde arkeolojik eserler ilgimi çekti. Müzeye kayıtlı bir koleksiyoner olarak da toplamaya başladım.

Sanayi müzesi kurma fikri nasıl doğdu?
Önceleri Koç Topluluğu olarak imal ettiğimiz ürünleri bir müze çatısı altında toplamayı düşündüm. Fakat bu fikri danıştığım arkadaşlarım böylesi bir yerin ilgi çekmeyeceği konusunda beni ikaz ettiler. Onun üzerine tabanı genişlettik ve Rahmi M. Koç Müzesi’ni kurarken 7’den 70’e herkesin ilgi duyabileceği parçalar olsun istedik. 

Otomobillere olan ilginiz nasıl gelişti?
Amerika’ya Johns Hopkins Üniversitesi’ne tahsile gittiğimde otomobillere olan merakım iyice arttı. Adeta bir deha olan Henry Ford’a hayran kaldım. Daha sonra 1956 yılında Detroit’e iş seyahati yaptığımda, Dearborn’daki Henry Ford Müzesi’ni gezdim ve fevkalade etkilendim. Orada, o duygularla, kendime dedim ki; “İnşallah Allah bana da ileride böyle bir müze kurmayı nasip eder”. Zamanla evler, depolar ve yazıhaneler, her yer muhtelif tip koleksiyonlar ile doldu. Sonunda bir müze kurmaya ve koleksiyonlarımı herkesle paylaşmaya karar verdim. Müzemizin doğuş hikâyesinin özeti budur.

Deniz tutkusuyla tanınan Rahmi Koç 1994 yılında Türkiye’nin “kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir bir Türkiye bırakmak amacıyla” DenizTemiz Derneği/TURMEPA’nın kuruluşuna öncülük etti ve derneğin başkanlığını üstlendi. 2001 yılında başkanlık görevini devrederek TURMEPA onursal başkanı oldu.

Rahmi M. Koç 2004-06 yılları arasında, çocukluğundan beri hayalini kurduğu yelkenliyle dünya turu yapma arzusunu hayata geçirdi. Nazenin IV adlı yelkenlisiyle gerçekleştirdiği 657 gün süren yolculuk sırasında, toplam 28.250 deniz mili yol yaptı ve beş kıtaya uğradı. Seyahat anılarından ve notlarından oluşan Sergüzeşttir Seyahatnamem ve Nazenin IV ile Devr-i Âlem başlıklı kitapları 2009 yılında Amerikan Hastanesi Yayınları’ndan çıktı. 2013’te tamamladığı Alaska gezisi anılarını Alaska (2013) başlığıyla kitaplaştırdı.

Rahmi M. Koç ve deniz tutkusu
Turdan sonra hepimizin dünyaya bakışı değişti. Dünyayı başka türlü görmeye başladık. Canımızın ve sağlığımızın kıymetini daha çok anladık. Birlikte yaşamayı ve muhtelif kültürleri öğrendik. Kendi memleketimizi onlarla mukayese ettiğimizde ülkemizin fevkalade olduğunu gördük. Bu seyahati çocukluğumdan beri planlamıştım. Ancak bazı nedenlerden dolayı biraz geç kaldık. Böyle bir seyahatten sonra her bakımdan bakışınız değişiyor.

http://www.internethaber.com/koc-dunya-turunu-bitirdi-31036h.html
 
Ben denizi bana başka her şeyi unutturabildiği için seviyorum. Denizde olduğun zaman yalnızca yaptığın işe konsantre oluyorsun, mesele budur, mecbursun. Arızalar, personel, alınacaklar, verilecekler seni hep meşgul eder. Deniz insanı çok rahatlatır, sıhhat verir, bir de enteresandır, bağımlılık yapar deniz, çok büyük rüzgârlar, fırtınalar atlatırsın, bir daha mı asla dersin ama limana yanaştıktan sonra her şeyi unutursun, hatta bir süre sonra yine o gitme isteği depreşir içinde...

Rahmi M. Koç çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından defalarca yılın en başarılı iş adamı ya da sanayicisi seçildi, vergi ödülleri, takdir beratları ve plaketlerle mükâfatlandırıldı. Türkiye’de ve dünyada Almanya Federal Cumhuriyeti Yüksek Liyakat Nişanı (1982), Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası (1997), ICC Türkiye Milli Komitesi ve TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Uluslararası Başarı Ödülü (2000), İtalya Cumhuriyeti Yüksek Liyakat Nişanı (2001), Avusturya Cumhuriyeti Büyük Hizmet Nişanı (2003), İtalya Cumhurbaşkanı’nın Commendatore Nişanı (2006) ve Britanya İmparatorluğu Mükemmel Önderlik Nişanı (Komutan Madalyası) (2011) ve Fransa Légion d’honneur nişanının “Officier” rütbesi gibi ödüllere layık görüldü. 

Ayrıca Johns Hopkins Üniversitesi (1998), Eskişehir Anadolu Üniversitesi (1998), İzmir Ege Üniversitesi (1999), Ankara Bilkent Üniversitesi (2000), Köstence Ovidius Üniversitesi (2001) ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (2008) Rahmi M. Koç’u fahri doktor unvanıyla ödüllendirdi.

1966 yılında Yönetim Kurulu’na girdiği ve sorunlarıyla yakından ilgilendiği Amerikan Hastanesi’nin 1991’de hizmete açılan kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesine Rahmi M. Koç’un adı verildi. Kekova’da yaptırdığı Rahmi M. Koç Üçağız İlkokulu 1987 yılında açıldı. Koç Üniversitesi 2016 yılında, Türkiye’nin yetiştirdiği yurt içinde veya dışında evrensel bilgi birikimine katkıda bulunmuş, öncü bilim insanlarını ödüllendirmek üzere Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödül programını başlattı.

1976-77 yılları arasında Rotary Kulüp başkanlığı da yapan Rahmi M. Koç, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Kongre üyesi, İstanbul/Türkiye Açıkdeniz Yat Kulübü ile New York, Monaco ve Biscayne Bay yat kulüpleri üyesidir.

1960 yılında evlendiği Çiğdem Meserretçioğlu’ndan (daha sonra Simavi) Mustafa V. Koç (d. 1960 - ö. 2016), Ömer M. Koç (d. 1962) ve Ali Y. Koç (d. 1967) olmak üzere üç oğlu olan Rahmi M. Koç, dört torun sahibidir (bkz. Koç Ailesi).

Abadan Unat, Nermin

2012 yılında eğitim alanında verilen Vehbi Koç Ödülü’nü alan siyaset bilimci.

İNCELE